26 Ağustos 2013 Pazartesi

YENİ MEZUNLAR İÇİN İLK İŞ GÜNLERİ

Merhabalar

Sektöre henüz adım atmış/atacak yeni mezun arkadaşlar için hazırladığım bir yazı ile daha karşınızdayım. Bahsedeceğim noktalar çoğu tecrübe sahibi çalışanın başından geçmiş olabilir, içinizde tuttuğunuz pişmanlıklarınıza ayna olabilir veya keşkelerinizi dile getirmenize vesile olabilir. Bu maddeleri naçizane birer tavsiye olarak almanızı rica ederim. Gerek gözlemlerimden gerekse yaşadıklarımdan sizler için özetleyebildiğim maddeler;

1) İlk Gün Servis Kullanımı: İlk günlerinizde mümkün olduğunca servis durağına zamanında çıkın ve servisi bekletmeyin. Bu servisteki diğer arkadaşlarınızda olumsuz bir izlenim oluşturmanıza neden olacaktır. İş hayatında zamanındalık çok önemlidir ve bu konuda dikkatli olmanızda yarar var.
2) Serviste Yer Seçimi: Servis koltukları, değişen iş hayatının belki de en statükocu yerleridir. Çalışma kıdemine göre farklı kişiler tarafından sahiplenilirler ve bir nevi parsellenmiş alanlardır ve ikinci bir kişiye hizmet veremezler. Bu sebep ile en azından ilk birkaç hafta, servis şoförünün yanındaki ve hemen arkasındaki koltuğa vs. oturmazsanız yine de fabrikanıza ulaşabilirsiniz.Gözlemlerimden, popüler koltukların bu bölgeler olduğunu göstermektedir.
3)İlk Günden Kahvaltı: Ofisler birden fazla kişinin bir arada çalıştığı ortak çalışma alanlarıdır ve genel anlamda ofisin en kıdemlileri tarafından konulan görünmez kurallar ile korunurlar. Bazı ofislerde yemek vb. şeyler yemek diğer çalışma arkadaşlarınız tarafından hoş karşılanmayabilir. Kahvaltınızı dinlenme alanı, yemekhane, kantin vb. bir yerde yapmanız ilk günden farkında olmadığınız kuralların dışına çıkmanızı engelleyecektir.
4) Vesikalık: İş başvurusu esnasında veya iş kabulü sonrasında sizlerden vesikalık fotoğrafşlar istenecektir. Bu vesikalıklar sizlere ait dosyalara iliştirilerek kişiselleştirmelerde kullanılacaktır. Diğer yandan bu vesikalıkları, sizlerin kişisel logolarınız olarak görmeniz yanlış olmaz diye düşünüyorum. Vesikalıklarınız sistemde isminizin karşısına yüklenebilir, işe alım sürecinizin ilanı için tüm firma genelinde paylaşılabilir, kimlik/giriş kartına basılabilir veya ileriki süreçte sosyal etkinlikler, toplantılar, eğitimler için vs. kullanılabilir. İyi bir imaj için sizi en iyi şekilde ifade edecek bir vesikalık ile iş arama sürecine başlamanız faydalı olacaktır.
5)Mailde Hitap Tarzı: İlk günlerde geliştirdiğiniz yakın arkadaşlıklar olsa da tüm yazışmalarınızda bey ve hanım kelimelerini eksik etmeyin. Samimiyetinizden dolayı bu kelimeleri eksik etmeniz farklı kişiler tarafından ilk günden saygısızlık olarak algılanabilir. Yanlış algılamalara dikkat.

6)Maillerde "cc" kullanımı vs.: İlk günler, haftalar, aylar farkında olmadan çok önemli olan ve acemiliğinizden dolayı henüz farkına varamadığınız işler olabilir. Bu sebep ile atacağınız maillerde ilgili kişilerin cc'de (maillerde bilgilendirilmesini istediğiniz kişileri eklediğiniz bölüm) olmasına özen gösterin. Yapılacak herhangi bir iş ile ilgili sonraki süreçte sizden delil olarak mail vs. istenebilir. Mümkün olduğunca yapılacak işlerden herkes haberdar olsun ve bir işe başlanmadan yazılı onay alınmasına özen gösterin. Bu üzerinizdeki sorumluluğu azaltacaktır. İşe alıştığınız süreçte bunu daha rahat yönetebilecek hale geleceksiniz.
7)Maillerde "Reply to All" Kullanımı: Bazı mailleriniz onlarca kişi arasında günlerce gidip gelebilir. Bu gibi maillerde (özellilkle çok kişinin ve bilhassa departman müdürlerinin olduğu) konu dışına çıkağını düşündüğünüz, detay bilgi almak istediğiniz soru ve konuları muhatabınıza özelden yazarak, sonrasında aldığınız bilgiye isinaden maile kaldığınız yerden devam etmeniz yerinde olacaktır. Bu iş mailleşmelerinin adabı muaşeretintendir ve başkalarını gereksiz bilgilerle yormanızı engeller.
8) Çalışma Arkadaşları ile İlişki Yönetimi: Yeni başladığınız işte çalışma arkadaşlarınız beyaz yaka ve mavi yaka personelden oluşacaktır.
Beyaz yaka personel ile iletişimde olurken kişilerin tecrübelerine saygı göstermeyi ihmal etmeyin. Çoğu çalışan tecrübesinin farkındadır ve haklı olarak bu saygıyı görmek ister. Kişilerin gözüne sokmadan yaparsanız bu lehinize olacaktır. Sahip olduğunuz pozisyonu da göz önünde bulundurarak gerekli saygı ve sevgiyi mümkün olduğunca hissettirin.
Mavi yaka ile iletişim ise özellikle yeni mezunlar için kritik bir noktadır. Sebeplerine gelince; işi sizden iyi bilirler ve bunu her durumda kör göze parmak misali size hissettirebilirler, yaş olarak küçük olduğunuz durumlar olacaktır ve burada size evin küçük oğlu mahallenin okumuş çocuğu muamelesi yapabileceklerdir, içlerinden bir kısmı özellikle genç olanlar okumak istemişlerdir ya da okuyamamışlardır ve sizin durumunuz onlarda bir miktar kıskançlık oluşturacaktır, sahada yılların verdiği tecrübeyi masa başında çürütülen dirseklerin karşısında dize getirmek istemezler vs. Maddeler uzatılabilir; fakat uzatılabilmesinden ziyade karşı tarafa davranışlarınız ön plana çıkacaktır. Bu sebep ile, mavi yaka personel ile ilk temaslarınızda tecrübelerine değer verin fakat sizi tecrübesi ile önemsizleştirmesine asla izin vermeyin. Hitaplarda mesafe koymaya özen gösterin ve bey li hitap tarzını kullanmaya gayret edin. Bir süre bu şekilde mesafe koymanız çalışanlar ile ilgili genel bir izlenim elde etmenize yardımcı olacak ve bir eleme sürecini tamamlayacaksınız. Sonrasında size destek olabilecek ve samimiyetinden şüphe duymadığınız çalışanlar ile daha verimli bir çalışmaya başlayabileceksiniz.
9) Yemek Saati ve Molalar: Yasal mevzuatlar kapsamında her bir çalışanın dinlenme hakkı çalışma saatine, iş yüküne vs. göre belirlenmiştir. Size verilen hakkı kullanmak elbette en büyük hakkınızdır. Fakat bazı firmalarda bu molaların kullanımı farklı şekilde işler ve sizlerden beklentiler farklıdır; mesela molalarda da çalışmanız beklenebilir, öğle yemeğine geç çıkmanız istenebilir vs. İlk günlerde gözlemlemeniz gereken noktalardan biri de bu olmalı. Mola ve yemek saatlerinin kullanımı ile ilgili bilgi edinmeye çalışın ve bu şekilde değerlendirin. Özellikle zamanında önce molaya kesinlikle çıkmama konusuna özen gösterin.
Bu başlık altında ek bir bilgi daha vermek isterim: Molalar elbette sizlere zihniniz dağıtmak ve kendinizi toparlamak için verilmiş sürelerdir. Bu süreleri kantin, dinlenme alanı, bahçe gibi yerlerde değerlendirebilirsiniz. Fakat zamanımız teknoloji çağı ve birden fazla elektronik-bilgisayarlı araçlarımız var. Mola sürelerinde masa başında oyun oynamak, e-kitap okumak, puzzle yapmak kısacası iş dışı herhangi bir araç ile ofiste zaman geçirmeniz tepki çekebilir. Bu ofisin genel havasına aykırı olduğu için  hoş bakılmayabilir. Yapacağınız herhangi bir şey var ise masanızdan kalkın ve uygun bir alanda zihninizi olabildiğince dağıtın derim.
10) İşe Giriş İkramları: İşe başlangıç sizin için çok büyük şeyler ifade ettiği gibi çalışma arkadaşlarınız için de farklı anlamlar ifade eder; o da küçük ikramlardır. Bu sebep ile ofisinizde uygulanmış geçmiş ritüelleri de dikkate alarak arkadaşlarınıza küçük ikramlar dağıtın. Bu hem ofis arkadaşlarınız ile olan iletişiminizi güçlendirecek hem de cömertliğinizi göstermeniz açısından küçük bir fırsat olacaktır.
11) Kılık Kıyafet: İlk gün kıyafetleri de oluşturacağınız imaj açısından önemlidir. Önceden tanımlanmış iş elbiseleri vs. olmadığı durumlarda; abartıya kaçmadan (aşırı makyaj, dekolte, yoğun parfüm vs.) sade ve çık bir elbise ile işe gitmeniz yerinde olacaktır. Giyilen elbiseler karşı tarafta iş için giyildiği izlenimi vermeli ve günlük kıyafet izleniminden uzak olmalı. Bu hem çevrenize hem de işinize olan saygınıza işarettir ve olumlu tepkiler almanıza neden olacaktır.





Yukarıda saydığım maddeler firmadan firmaya değişebilecek olup genelleme yapmaktan ziyade sizler için ön fikir olması açısından verilmiştir.
Yeni tecrübeler ile birlikte ilgili maddeleri güncellemek mümkündür. Eminim sizlerin de paylaşacak çok tecrübeleri vardır.




Kolaylıklar Dilerim,,,

14 Ağustos 2013 Çarşamba

YENİ MEZUN OLACAKLARA ÖNERİLER

Merhabalar

Sıradan bir konu başlığı fakat samimi ve içten bir yazım ile daha ekranlarınızdayım.
Konu başlığından da anlaşılacağı üzere; mezuniyet durumunda olan ve artık yeni bir hayata hazırlanacak olan arkadaşlara geçmiş tecrübelerimden yola çıkarak bir kaç naçizane tavsiye vermek isterim ki aynı hatalara düşülmesin, benzer pişmanlıklar yaşanmasın.
Lafı uzatmadan başlamak gerekirse;

-Mezuniyet dönemi yaklaştı, öğrencilikte son sene ve biliyorum ki bunun tadını çıkarmak cazip geliyor çoğumuza; fakat bu dönemde yapılacak bir miktar tasarruf mezuniyet sonrası dönemde elinizi kolaylaştıracaktır.Kenarda tutacağınız 500-600 TL nakit mezuniyet sonrası dönemde, mülakatlara giderken sizi finanse etmek için destek olabilecektir. Mezuniyet sonrası dönemde, aileden destek istemek biraz daha zor olacaktır. Bu para ile davet edildiğiniz tüm mülakatlara gidebilir, tecrübeler kazanabilirsiniz. Aile desteği ile gidilen mülakatlar sonrası beklentiler nedense bir miktar daha yüksek oluyor ve bir an önce mülakatların bitmesi bekleniyor. Halbuki iş bulma sürecinin aceleye gelemeyeceğini, ince eleyip sık dokuduktan sonra bir karara varılacağını çoğunuz tecrübe edip göreceksiniz.
Ek olarak belirtmek isterim ki; mezun olduğunuz krediniz/bursunuz kesildiğinde daha somut idrak edeceksiniz. Bu sebeple öncesinde kenarda tuttuğunuz bir miktar nakit kara gün dostu olacaktır.
-Son sene malum yoğundur; bitirme projeleri, tezler, bütünleme sınavları, tek dersler, olası aile içi problemler, arkadaşlar ile yaşanan sorunlar derken epey bir yoğun geçiyor. Fakat bu kadar yoğun geçen bir sene sizin için diğer bir açıdan daha önemli; siz artık mezun oluyorsunuz ve artık potansiyel bir çalışansınız. Bu nedenledir ki, son senenizde (mümkünse üniversitenin ilk yılında başlamanız yerinde olacaktır) IK sitelerinde güncel bir özgeçmişiniz olsun. Henüz öğrenciyim diyerek ihmal etmeyin; mezuniyetinizi beklemeden iş teklifleri alabilmeniz için bu gerekli ve önemlidir.
-Sizler gibi binlerce arkadaş her sene mezun oluyor ve iş görüşmeleri için mülakatlarda kendilerini göstermeleri gerekiyor; fakat siz siz olun mülakatlara savaşa gider gibi "ya ben mülakatı alıcam ya o beni" mantığı ile gitmeyin. Mümkünse mezun olmadan, son senenizde size uygun olduğunuz düşündüğünüz ilanlara başvurarak kendinizi deneyin, eksik noktalarınızı görün, diksiyonunuzu iyileştirin, hitabet yeteneğinizi güçlendirin. Mülakatlara başvurmak için mezun olmayı beklemeyin. İlk birkaç mülakattan sonra kendinizi bulacak, daha iyi mülakatlar çıkaracaksınız.
-Mezun oluyorsunuz ve artık iş arıyorsunuz; tüm sosyal ağınız bu durumdan haberdar olmalı. İşin sadece IK sitelerinde arandığını düşünmek bu dönemde artık geçerliliğini yitirmiştir ; aynı zamanda facebook, twitter, linkedin, instagram gibi sosyal ağlarda da iş aradığını gösterecek açıklamaları vs. eklenerek güncellemeler yapılmalıdır. Zira bu çevreniz tarafından daha hatırda kalmanıza vesile olacaktır.
-Mezun oluyorum fakat torpilim yok; ne müdür bir tanıdığım ne de yönetici bir akrabam var diye üzülmeyin. Şahsi düşüncem; torpile daha çok kendine güvenmeyen güçsüz kişiler inanır ki başarısızlıklarına nedenler bulabilsinler. Bu sebep ile sizi bir arpa boyu bile ilerletmeyecek bu konulara kafa yoracağınıza sektördeki iş imkanlarını araştırarak size en uygun olanı nedir onu araştırın derim. Aksi takdirde sadece bir enerji kaybı olacaktır.
-Daha önce de bahsettiğim gibi mezuniyet döneminde aşırı bir yoğunluk oluyor (en azından kendi bölümüm için söyleyebilirim). Bu yoğunluk sırasında en yakın arkadaşlarınızı dahi haftalarca göremeyebiliyorsunuz. Halbuki çoğu şehir dışı arkadaşınızla geçireceğiniz son günlerdir o anlar. Bu sebep ile arkadaşlarınıza zaman ayırıp, bol bol eski günleri yad edin ki mezun olduğunuzda güçlü bağlarınız kalsın.
-Mezuniyet döneminde çoğu arkadaş hocaları ile çok da olumlu olmayan olaylar yaşayabilir; size tavsiyem mümkün olduğunca hocalarınız ile iyi geçinin ki bu hem saygının bir gereğidir hem de ileride size referans olmaları açısından önemlidir. Unutmayalım ki yeni mezun birinin referansı ya staj yaptığı fabrikadandır ya da okuduğu üniversiteden bölüm hocalarından. Bu sebep ile bu konuya azami dikkat gösterelim, tabi öncelikli nedenimiz saygımızın gereği olsun.
-Çevrenizden okuduğunuz bölüm ile ilgili olumsuz eleştiriler duyacaksınızdır; bölümün modası geçti, iş imkanı artık yok, sektör iflasın eşiğinde, kadrolar şişti vs. Bunlar motivasyonunuzu kesinlikle bozmamalı. Siz sadece hedefinize odaklanın ve bu tür eleştirileri dikkate almayın.
-Son senede iken (önceki senelerde daha çok yapmıştım ama son sene biraz daha fazla oldu), sürekli mezun olduğum bölümdeki öğrenci sayısı ile Bursa'daki fabrika sayısını mukayese eder, bir fabrikada kaç Endüstri Mühendisi çalışabileceğini düşünür ve bu kadar mezunun nasıl iş bulabildiğini düşünürdüm. Fakat sonradan bu gibi düşüncelerin gereksiz olduğunu gördüm; zira üniversite bitmek üzereydi ve tek seçenek güzel bir iş bulabilmekti. Gerek özel sektör gerekse kamu sektörü bir şekilde kendi ekosisteminin devamlılığını sağlıyor. (Tabi kamuda atanamayan öğretmenler vs. konusu biraz derin konu olduğu ve uzmanlık alanım olmadığı için yorum yapamayacağım.)
-Mezuniyet balosu vs. arkadaşlarınız ile doyasıya birlikte güzel vakit geçirebileceğiniz eşsiz zamanlardan biridır ve bu sebep ile katılmanız eğlenceli olacaktır. Buna ek olarak sınıf ya da bölüm olarak çıkaracağınız bir almanak ya da hazırlatacağınız ve üzerinde baskısı olan kalem, notluk, anahtarlık vs. de eski günleri yad etmenizde, mezun olduğunuz bölümünüze olan aidiyetinizi motive edecek bir etken olacaktır. Son senede kime sorsanız bir an önce mezun olup okuldan uzaklaşmak isteğinizi söylecektir fakat sonrasında duyulacak özlemler çoğu kişide ortaktır.


-Diplomanızı aldınız ve artık bir mezunsunuz yani hayata hazırsınız; hazır olmalısınız. Yolunuzun açık olmasını diler gönlünüze göre bir işte çalışma fırsatı yakalamanızı temenni ederim.

Eminim sizlerin de ekleyeceği bir çok madde olacaktır; yorumlarınız görmekten mutluluk duyacağım.

Kolay Gelsin,,,,

Taşınıyorum..

Yılı neredeyse yarıladık ve bu yazımda size yeni yıl hedeflerimden biri olan ve artık olgunluk aşamasına gelen Yeni Blog planımdan bahsedece...