8 Eylül 2013 Pazar

İŞ ARAMA BULMA - ÖN YAZI HAZIRLAMA

Merhabalar

İş başvurularında dikkat çekebilmek için sadece özgeçmişlerin yeterli olduğu bir dönemi geri bırakmak üzereyiz. Mevcut personel adaylarının çokluğu, pozisyon ihtiyaçlarının aciliyetleri, mevcut İK personelinin kısa sürede pozisyonu doldurmak hedefi, adayları elemede ve sonuca gitmede ek araçları gündeme almaktadır. Bu araçların en önemlisi de Ön Yazılardır. Öz Yazılar ile firmalara adayları kolay bir eleme sürecinden geçirebilmekte, özgeçmişi üzerinde çalışılacak adayları belirleyebilmektedir. Adaylar ise Ön Yazılar ile özgeçmiş kadar olmasa da 1-2 cümleye kendini ifade etmek ile birlikte pozisyona uygunluklarını anlatabilmektedir. Bu açıdan Ön Yazılar hem işveren hem de adaylar açısından son derece önem kazanmaktadır.

Ön Yazılar, bir diğer ifade ile Kapak Yazıları sizin ile ilgili kısa ve öz bilgiler içermekle birlikte başvuru yapılan pozisyona atıfta bulunulan yazılardır. Elbette hazırladığınız özgeçmişler sizin ile ilgili tüm mesleki ve eğitim bilgileri içermekte, detaylar vermektedir. Fakat ilk aşamada bu detaylardan ziyade kısa bir Ön Yazı ile pozisyona olan niyet ve istek özet olarak gösterilebilir. Çoğu iş arama sitesi başvuru esnasında artık bu imkanı adaylara sunmaktadır. Dileyen adaylar iş başvuruları esnasında Ön Yazı alanına eklemeler yapılarak başvurularını daha etkili hale getirilebilmektedir. Yaptığım iş başvurularında edindiğim tecrübelere göre iyi bir Ön Yazının 3 bölümden oluşması yeterli ve gerekli olacaktır. İlk paragrafta, 2-3 cümle ile adayın kendisini tanıtması, ikinci paragrafta 4-5 cümle ile ilanda aranan söz konusu özelliklere atıfta bulunabilecek tecrübe ve özelliklerden (dürüst olmak kaydı ile) bahsedilmesi, son paragrafta ise 2-3 cümle ile niçin o ilana başvuru yapıldığı anlatılması şeklinde özetlenebilir.
Bu konuda sizlere bir de uygulama sunmak isterim. Aşağıdaki ilan tarafımdan başka bir ilandan kurgulanarak hazırlanmış ve örnek amacı taşımaktadır. Hazırlanılan Ön Yazı ise bu ilana yeni mezun biri olarak başvurmak isteseydim ne hazırlardım-dan yola çıkararak sunulmuştur.

ÖRNEK İŞ İLANI:


Genel Nitelikler:

İş Dünyasında artan teknoloji yatırımları ile dikkat çeken AKÇA A.Ş. firmasının Bursa fabrikasında görevlendirilmek üzere;
-Makine/Endüstri Mühendisliği bölümlerinden mezun,
-Tercihen Metal sektörü ve Proje yönetiminde deneyimli,
-Catia ve MS Project  programı kullanımını bilen,
-İyi derecede Almanca, tercihen Fransızca bilen,
-Organizasyon becerisi olan,
-Yüksek tempoda çalışabilecek,
-Askerlik görevini tamamlamış (bay adaylar için),
-Takım arkadaşları aranmaktadır.

İş Tanımı:
-Proje başlangıcında proje bütçesi ve birim maliyet belirleme konularını çalışmak,
-Müşteri talebinden yola çıkarak üretime geçişe kadarki tüm proje süreçlerini koordine etmek,

-Proje süreci ile ilgili iş dağılımını ve görevlendirmeyi yapmak,
-Sorumlu projeyi belirlenen zamanda hedeflenen maliyet ile tamamlamak,

ÖRNEK ÖN YAZI:

Merhaba AKÇA A.Ş.
Uludağ Üniversitesi Makina Mühendisliği 2008 mezunuyum ve askerlik hizmetimi 2008-2009 tarihleri arasında yedek subay olarak tamamladım.
Üniversite dönemimde, üyesi olduğum öğrenci topluluğunun organizasyonlarında 10 kişilik bir ekibi yönetmek sureti ile çeşitli organizasyonlarda görev aldım. Lise eğitimimde yabancı dil olarak Almanca öğrenimimin yanında, katıldığım Erasmus programı ile başlangıç seviye Fransızca öğrenme şansım oldu. Bitirme projesini ise 5 aylık bir periyot süresi içinde bir otomotiv ana sanayiine Catia programı ile kalıp tasarımı iyileştirme çalışması yaparak gerçekleştirdim.
Firmanızın belirlediği mükkemmellik hedefleri doğrultusunda, bir proje mühendisi olarak hem kariyerimin ilk adımını atmak hem de firmanızı hedefleri içinde yer alabilmek için ilgili ilanınıza başvuruyorum.

Elbetteki yukarıdaki Ön Yazının daha iyisi de tarafınızdan yazılabilir. Burada altını çizmek istediğim nokta, Ön Yazıdaki her cümle ilanda bahsi geçen nitelik ya da iş tanımına atıfta bulunmalı ki özgeçmişiniz bu sayede  ilgili işverenin ilgisini cezbedebilsin. Dikkat edilecek bir diğer ikinci önemli nokta ise; Ön Yazınızda bahsettiğiniz her cümlenin açılımını özgeçmişinizde detaylı bir şekilde yapabilmenizdir. Zira özgeçmişinizi incleyen İK uzmanı, Ön Yazıda bahsettiğiniz konuları detaylı bir şekilde mümkünse somut kanıtları (hard-copy çıktıları, sertifikalar, katılım belgeleri vs.) ile görmek isteyecektir. Ön Yazı ve özgeçmiş arasında sağlayacağınız bir anlam bütünlüğü ise sizin için her zaman pozitif bir katkı sağlayacaktır.
Ön Yazı hazırlama gittikçe önem kazanan bir konu olmak ile birlikte bu konuda adaylar tarafından gösterilen bilinç de günbegün artmaktadır. Özgeçmişinize harcadığınız zaman kadar olmasa da, mümkün olan değeri hazırlayacağınız Ön Yazılara da vermenizi tavsiye ederim. Bu şekilde, yüzlerce hatta binlerce özgeçmiş arasında değerlendirme şansınız artacaktır.

Yukarıdaki yazım tamamen kişisel deneyim ve bilgilenmelerimin sonucunda, bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen arkadaşlara bir ön fikir olması amacı ile yazılmıştır. Elbette bu konu hakkında akademik kariyer yapmış veya sektör tecrübesi olan profesyonellerin söyleyecek sözleri vardır ve olacaktır. Yazımı, bu çerçevede bu konu ile ilgili bir ön fikir edinme aracı olarak görürseniz, bu konuda söz sahibi olan kişilerin de hakkını yememiş oluruz.

Kolay Gelsin,,










3 Eylül 2013 Salı

İŞ ARAMA BULMA - İŞ TEKLİFLERİNİ DEĞERLENDİRME

Merhabalar

İş teklifi olsun da teklifleri değerlendirmek kolay dediğinizi duyar gibiyim. Elbetteki öncelikli amaç somut iş teklifleri almak sonrasında ise teklif edilen işlerden sizin için en uygununu seçmek olmalı. Yazımın içeriği tahmin ettiğiniz gibi; iş tekliflerini değerlendirmede dikkat edilecek noktalar ile ilgili.
Yazıma başlamadan önce kendi iş arama sürecimi de göz önüne alarak bu konuda bir çok kıyaslamaları bilinçsiz olarak yaptığımı farkettim. Kıyaslamada kullandığım kriterleri sizlerle de paylaşmak istedim. Fazlası size eksiği bana bu maddeleri açıklamak gerekirse;

1) Maaş: Aylık ücret konusu belki de iş değerlendirmede dikkate alınan maddeler arasında en önde gelenlerdendir. Her iş arayanın maaş beklentisi eğitimine, kariyerine, tecrübesine, hedeflerine göre vs. farklıdır. Yeni bir işe başlangıçta dikkat edilmesi gereken nokta ise aylık ücretinizin mümkünse Net Ücret üzerinden anlaşılmasıdır. Bu size yıl boyunca alacağınız maaşı bilmenize, bütçe planınızı ve hedefinizi net bir şekilde yapmanıza imkan sağlar. Brüt üzerinden yapılan pazarlıklarda ele geçen ücret brüt maaşın yaklaşık %75'idir. İnternette bu hesaplama ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. Bu sebep ile ücret teklifi ve değerlendirmelerinizde bu konuyu dikkate almanızı; mümkünse aylık elinize geçecek net ücret üzerinden anlaşmanız faydalı olacaktır. Bu sayede kafanız rahat olur, elinize geçecek ücreti her ay hesaplamak durumunda kalmazsanız.
2) Özel Sağlık Sigortası: Özel hastanelerin birçoğuna SSK sigortası ile artık muayene için gidilebiliyor. Fakat bazı hastanelerin henüz anlaşmaları yok ve bu hastaneler hasta ilgi ve alakası açısından üst basamaklardaki hastanelerden olabiliyor. Bir çok firma çalışanlarını sağlık problemlerine karşı özel sağlık sigortası ile primlendirmektedir. Olmazsa olmaz olan bir madde değil ama iş teklifinin hanesine artı (+) yazdırabilir.
3) Çift Maaş, İkramiye, Bayram Hediyesi vs: Aylık maaş yıllık kazancınızı hesaplamanızda tek başına yeter bir değer olmayabilir. Bir çok firma çalışanlarını tatmin etmek için çeşitli ücretlendirme/ödüllendirme politikaları izlemektedir. Bazı firmalar maaşları 1-1-2 (2 ay tek maaş 1 ay çift maaş) verirken, bazı firmalar yıllık maaş değerleri kadar ikramiyeler dağırıtırken bazıları ise dini bayramlarda vs. primler yatırmaktadır. Tüm bu ekstra ücretler sizin yıllık gelirinizi doğrudan etkileyeceği için, aylık elinize geçen maaşı hesaplarken, ekstra olarak yatırılan bu ücretleri de değerlendirmeniz gerekebilir. Aylık maaş da düşük gelen bir iş, yıllık toplam gelire bakıldığında diğer işlere göre avantajlı konuma gelebilir. Burada toplama bakmak gerekecektir.
4)Yıllık İzin: Özellikle öğrencilik sonrası çalışmaya başlayan arkadaşlar, sık sık eski günlere özlem duymakta, haftasonları yetmemekte, tatilleri iple çekilebilmektedir. Çoğu firmada (beyaz yaka için) ilk giriş yapanlara yıllık 2 hafta izin verirken, sendika ile anlaşmalı bazı firmalarda bu süre 3 haftaya çıkabilmektedir. Başlayacağınız işin niteliğine, sektörüne, kamusal sorumluluklarına göre bu süre değişebileceği için, iş teklifi değerlendirmede göz önünde bulundurmanız gereken maddelerden iri de budur. Emin olun zamanı geldiğinde, başkalarının izinlerini satın alabilmek için yüksek meblağlar ödemeye razı olmuş duruma gelebileceksiniz.
5) Haftasonu Çalışma - Mesai: Ülkemizde çoğu beyaz yaka günlük 10 saatten (08-18) haftada 5 gün çalışmaktadır. Bu çalışma saatleri pozisyonunuzun yoğunluğuna, iş temposuna ve günlük problemlere vs. göre değişebilir. Çoğu zaman saat 22.00'den önce çıkamayacak duruma gelebilirsiniz. İş hayatı ne yazık ki bu kadar yoğun bir tempoda ilerleyebiliyor dönem dönem. Bu ise sosyal zamanınızdan çalarak ailenize, sevdiklerinize ve en önemlisi kendinize zaman ayırmanıza engel olacaktır. Mümkünse çalışma saatlari içinde kalabilecek pozisyonları öncelik listenize almanızı öneririm. Haftasonu çalışma ise bir diğer iş yüküdür. Haftaiçi 10 saatilk bir çalışma temposundan sonra, haftasonu da işe gitmek sizde kalıcı ruhsal ve fiziksel deformasyonlara sebep olabilir. Bu sizde para ile onaramayacağınız problemler yaratabilir. Kendinizi bu konuda değerlendirmenizi, bu tempoya ve yüke hazır olup olmadığınıza karar verdikten sonra değerlendirmenizi yapmanızı tavsiye ederim. İş teklifini kabul etmeden tüm bu maddeleri karşınızdaki muhattab ile değerlendirmelisiniz ki, ilk haftasonu işe gelmeniz gerektiğinde hayal kırıklığına uğramayasanız. Dikkat edilmesi gereken önemli bir maddedir.
6)Servis Olanakları: Yılda yaklaşık 48 hafta işe gidiliyor (izinler, tatiller vs. hariç) ve çoğu zaman yoğun tempoda çalışılmak durumunda kalınabiliyor. Bu ise size arta kalan zamanlarınızı daha verimli ve faydalı yönetmenizi gerektiğini gösterecektir. Çoğu kişi sabahları ve akşamları 1-1,5 km servis yolu yürümek durumunda kalabiliyor. Bu ise gerek sabah gerekse akşam işinizin size verdiği yorgunluğu daha da arttırmaktadır. Bazı firmalar, işe aldıkları çalışanın pozisyonunda/önemine göre servis düzenlemesi yaparken, bazıları tüm çalışanlarını kapıdan toplamakta, bazıları ise her kimi alırsa alsınlar servis güzergahlarını değiştirmemektedir. Görüşüme göre, servis çalışana verilen sosyal değerlerden en somut olanlardandır ve çalışanın rahatı için gerekli ve önemlidir. Öte yandan ulaşımı zor olan bir servis maddi açıdan sizi zorlayacağı için aylık kazancınızın bir kısmını bu konuda harcamak durumunda kalabilirsiniz. Bu sebep ile servis olnaklarını hem maddi hem manevi açıdan değerlendirmenizi öneririm.
7)Mola Yerleri vs.: Günlük iş stresini ve yorgunluğunu bir nebze olsun atabileceğiniz yerlerden biri de mola ve dinlenme yerleridir. Bazı firmalarda bu dinlenme yerleri ağacın altına atılmış birkaç derme çatma oturak iken, bazırlarında çatı kuraklıkları, bazılarında ise itina ile düzenlenmiş kantin vs. olabilmektedir. Mola zamanlarının değerini iş hayatına başladığınızda daha iyi anlayabileceksiniz. Özellikle mola yerlerine konulan masa tenisi, dart vs. oyunlar ise stres atmanızı daha da kolaylaştıracaktır. Bir iş teklifini değerlendirmede, bu maddeyi de teklifi kabul etmenizi kolaylaştırıcı ya da zorlaştırıcı bir etmen olarak görmeniz yarar var.
8)Ofis Ortamı: Genel anlamda ofisleri açık ofis ve kapalı ofis olarak ikiye sınırlandırabiliriz. Günümüz iletişim çağında açık ofis ve uygulamaları, iletişimi ve ulaşılabilirliği kolaylaştırdığı ve yer tasarrufu da sağladığı açısından daha fazla tercih ediliyor diyebiliriz. Öte yandan açık ofislerin en büyük sıkıntıları ise aynı çalışma ortamında birbirinden farklı görevler yapan kişilerin birbirlerini gün içinde rahatsız edebilmesidir. Bu işinize vereceğiniz konsantrasyonu ister istemez etkileyecektir ve zaman zaman motivasyon kayıpları olacaktır. Bu sebep ile, değerlendirdiğiniz pozisyonun iş gereklilikleri ve en önemlisi de kişisel özelliklerinize göre bu maddeyi değerlendirmenizi tavsiye ederim. Zira ofisinizde, evde uyanık olarak geçirdiğinizde daha fazla zaman harcadığınız düşünülürse, bu sizin için zorunluluk derecesinde gerekli ve önemlidir.
9)Sosyal Faliyetler: Maddi olanakların yanında, firmanın sizlere vereceği sosyal olanaklar da önem kazanmaktadır. Sosyal olanaklar; çalışanların iş dışı kulüp, spor, gezi aktivitelerinde yer alabilmesidir. Artık birçok firma sosyal zekaya verdiği önemden dolayı çalışanlarını kamplara götürmekte, survivor tarzı yarışmalara katarak takım oyunu vs. gelişmesini hedeflemektedir. Belli periyotlarda yapılacak bu tür aktiviteler, ofis arkadaşlarınızı daha yakından tanımanıza ve olaylara farklı açıdan bakmanızı sağlayarak takım olma duygunuzu geliştirecektir. Günümüz koşullarında elbette olmaz ise olmaz bir madde değildir fakat farklı beklentileri olan adaylar için değerlendirilmesi gereken bir maddedir.
10)Hiyerarşik Pozisyon: Hiyerarşi, firmanın genel konseptinde size teklif edilen pozisyonun hangi noktada durduğunu, görev sorumluluklarınız ile kimlere karşı yetkili ya da görev sorumluluğunuz olduğunu gösterir. Bu noktada dikkat edilecek nokta; aynı pozisyonun farklı firmalarda farklı hiyerarşik pozisyona sahip olabilmesidir. Örneğin, küçük ölçekli bir firmada, bir planlama mühendisi doğrudan lojistik müdürüne hatta genel müdüre bağlı olabilirken, biraz daha büyük ölçekli bir firmada lojistik müdürü ile arasına supervisor, şef ve kordinatörler girebilir. Hiyerarşide altta olmak iş süreçlerinizi yavaşlatabileceği gibi tepe yöneticiniz ile olan iletişiminizi olumsuz etkileyebilir. Üst sırada olmak ise size ekstra iş yükü ve sorumlulukları getirebilir. Burada kariyer hedeflerine göre tercih yapmanız yerinde olacaktır. Zira hiyerarşik sırada üst sırada yer alan bir pozisyondan daha üst mevkilere terfi etmek daha ulaşılabilir olacaktır. Hangi teklif sizin için daha ulaşılabilir bir kariyer ortamı sunuyor ise onu kabul etmeniz faydalı olacaktır.
11)İş Tanımı-Kişilik: Bir madde var ki, eğer bu konuda tatmin olmadıysanız yukarıda bahsi geçen maddelerin de hükmü kalmıyor; size sunulan iş tanımı ile karakter yapınızın uyuşması. Bu belki de başvurular ve mülakatlar sırasında sizi en çok meşgul edecek konulardan biridir ve cevabını aradığınız soru; "bu işi gerçekten istiyor muyum?" olacaktır. Günümüzde ülkemiz koşulları düşünüldüğünde; hayaller idealler bir yana gerçek dünya bir yana. Fakat gerçek dünyanın zorluklarından bahsederek ideallerimizi es geçmeyi tavsiye edilebilir bir konu olarak görmediğim için ideallerimiz üzerinden gitmenizi tavsiye edeceğim. Öncelikli konu (iş başvurusu yapmadan önce), nasıl bir iş arıyorsunuz olmalı tabi ki de; işin özellikleri neler olmalı. Tüm bunların cevabını bulmak için ise kişilik analizinizi çıkarmanız gerekebilir; sabırlı biri misinizdir, stresinizi ne derece kontrol edebilirsiniz, baskı ve zor şartlar altında yüksek konsantrasyon+motivasyon ile çalışabilir misiniz, sürekli insanlar ile iletişim halinde olmak sizi yoruyor mu, sayılar ve hesap kitap işleri ile ne derece ilgilisiniz, masa başı bir işten ziyade sahada günlük koşuşturmaca içinde yüksek tempo ile çalışabilir misiniz vs. Bu sorular uzar gider. Bu gibi uzayan soru listesi ile kendinizi sınayabilir, hangi alanda daha başarılı olacağınızı bulabilirsiniz. Bu ise iş tekliflerini bu alanda değerlendirerek sizleri sonuca daha kolay ulaştıracaktır. İnsan ilişkileri iyi olmayan birinin insan kaynakları/müşteri temsilciliği, sayılar ile arası iyi olmayan birinin finans/muhasebe, vaktini masa başında daha sakin bir şekilde geçiren  birinin de üretim/lojistik, stres ve baskı altında çalışmayı sürdüremeyecek bir kişinin de proje gibi birimlerde başarılı olması imkansız olmasa da zor gözükmektedir. Başarılı olsa dahi bu iş kişiliği ile ne derece uyumlu olacaktır bu başlı başına bir sorun. İş arama sürecinde işim olsun diye alelacele kabul ettiğiniz bir işi, ileriki süreçte kendinizi biraz daha derin analiz ederek vardığınız sonuçlar doğrultusunda beğenmeyebilirsiniz hatta istifa etmeyi dahi düşünebilirsiniz. Bu sebep ile iş tekliflerini değerlendirmedeki en hassas konulardan biridir ve dikkatli düşünülmelidir. Unutulmamalıdır ki, uzun süreçte başarılı olmanın sırrı hem maddi hem manevi açıdan tatmin olmaktan geçer. Tek yönlü başarılar ruhunuzu besleyemeyecek, bu da sizi başarısızlığa ve dolayısıyla mutsuzluğa götürecektir. Ülkemiz koşullarında idealist olmanın zorluğunun farkında olsam da, sizlere naçizane tavsiyem mümkün olduğunca kişilik özelliklerinize yakın bir teklifi kabul etmeye çalışın. Başlangıçta çekeceğiniz sıkıntılar için sonradan şükredeceksiniz.

Yukarıda anlatmaya çalıştığım 11 madde elbette arttırılabilir. Bir iş teklifini değerlendirirken göz önünde bulundurduğumuz daha onlarca maddeler olabilir. İlk aşamada aklıma gelen ve paylaşabileceğim maddeleri yukarıda sıralamaya çalıştım. Bu maddeleri herhangi bir önem sırası vs. ile sıralamadığımı, herhangi bir akademik açıklama vs. sonucunda bu maddeleri oluşturmadığımı, doğrusu ve yanlışı ile sadece ve sadece şahsi düşüncelerim olduğunu belirtmek isterim.

Unuttuğum ve aklıma gelmeyen maddeler için affınıza sığınır, gelecek her türlü öneriniz için teşekkür ederim.

Kolay gelsin,,,


Taşınıyorum..

Yılı neredeyse yarıladık ve bu yazımda size yeni yıl hedeflerimden biri olan ve artık olgunluk aşamasına gelen Yeni Blog planımdan bahsedece...